Konunun daha iyi anlaşılabilmesi hakkında

''KONUNUN DAHA İYİ ANLAŞILABİLMESİ İÇİN''

Başlıklar aşağıdan yukarıya doğru takip edilirse konu bütünlüğü açısından daha iyi bir anlam sağlanmış olacaktır.
Bir sonraki yazım Hristiyanlığın paganizm ile nasıl da özdeşleştirildiği ile ilgili...

ÇOK YAKINDA BİTİYOR. UZUN BİR YAZI OLDU BÖLÜMLER HALİNDE GELECEK...


26 Haziran 2012 Salı

Facebook ve NEW WORLD ORDER




Facebook’un kuruluşuyla alakalı o muazzam başarı öyküsüyle başlayalım isterseniz.

Bize anlatılan uyduruk hikaye şöyle başlıyor.

"Mark Zuckerberg 1984 yılında Diş Hekimi bir baba ile Psikiyatr bir annenin tek çocukları olarak dünyaya geliyor. Mark,  lise yıllarında başarılı bir öğrencidir.  Bu başarısını Harvard gibi bir üniversiteye kabul edilerek taçlandırıyor.  Üniversitedeki ilk senesinde facemash adında okulun en güzel/yakışıklısının seçildiği bir site kuruyor. Bu siteyi oluşturabilmek için okulun bilgi bankasına sızıp öğrenci fotoğraflarını çalmak zorunda kalıyor. Tabi verileri hacklediği daha sonra ortaya çıkıyor. Bunun üzerine disiplin cezası alıyor ve okuldan ayrılıyor.

Ardından Facebook’u kurdu. İlk günlerde Harvard dışından üye alımı yapmıyor. Sonrasında halen yönetim kurulunda bulunan Dustin Moskovitz ve Chris Hughes ile bir ekip kurdu.

Daha sonra çevrede ki birkaç üniversiteden üye alımı yapmaya başlıyor,  liseler, şirketler derken herkesin üyeliğine açık bir hal alıyor.  Patlayıp gidiyor…



Ama işin ilginç tarafı bir abimizden tam 500.000$ alıyorlar. Bunun olduğunda daha sadece ortada bir fikir ve thefacebook.com adlı bir siteleri var.

Yatırım yapanlar :

Mayıs 2005’da Accel Partners 12.7 milyon dolar, Nisan 2006’da ise 25 milyon dolar yatırımla Greylock, Meritech Capital Partners facebooka destek oldu. Son yatırım dilimi ise Ekim 2007’de 240 milyon doları Microsoft’a, 50 milyon doları Asya’nın en zengin adamı olan Çinli milyarder Li Ka-Shing’e ve son 10 milyon doları ise Marc Samwer, Oliver Samwer, Alexander Samwer’e ait. Bu yatırımcılar, yönetim kuruluna girerek, Facebook’ta söz sahibi olmuş durumdalar.

İsimler ve para miktarları sansüre boyun eğdi. En kısa sürede halledeceğim.





 Önce alan adı thefacebook.com iken başka bir şirketin daha önceden satın aldığı facebook.com adresini 200.000$ karşılığında satın alıyor. İyi cesaret elindeki 500.000$’ın 200.000’ini  10$’a alabileceği bir alan adına vermek.Paranın devamının geleceğini tahmin ediyor olmak değil, kesinlikle daha çok paranın geleceğini biliyor olmak gerekir.  Önce sadece Harvard’tan üyeler, sonra birkaç okul, tüm şehir derken tüm dünya üzerine veba gibi yayılıyor.

Mark Zuckerberg tarafından kurulduğu söylenen facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için kurulmuştu, daha sonra Boston civarındaki okullardan da iyelik almaya başlayan facebook, iki ay  içerisinde Ivy ligi okullarının( Sarmaşık ligi-ABD’nin kuzeydoğusundaki sekiz vakıf üniversitesinin oluşturduğu birlik. Bir spor ligi olarak kurulup zamanla daha geniş bir anlama kavuşmuştur) tamamını kapsadı. İlk sene içerisinde ABD’de tüm okullar facebookta mevcuttu. Üyeleri önceleri sadece söz konusu okulun uzantılı e-posta adresiyle ( .edu, .ac , .uk  vb.) üye olabliyordu. Daha sonrasında ağ içine liseler v bazı büyük şirketler de katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde ise facebook tüm e-mail adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara katılım gösterebiliyorlardı.



Ne 11 Eylül mü? Yok canım. Neden bu tarih sürekli bazıları için önemli olayları, büyük şeyler yapacakları tarihlerin başlangıcı oluyor. 


TechCrunch’a göre;  ABD’de ki üniversite öğrencilerinin %85’inin bir facebook hesabı bulunmakta ve bunların %60’ı hergün bağlanmaktadır. %85 her hafta, %93 her ay bağlananlar arasındadır. Facebook sözcüsü Chris Hughes ise kullanıcıların günde ortalama 19 dakika facebookta vakit geçirdiğini söylüyor

2006 yılında Myspace’in News Corparation’a satılmasıyla facebook’un da satılacağı söylentileri çıkmıştır. Zuckerberg ise facebook’u satmak istemediğini belirtmiş ve söylentileri yalanlamıştır.

Facebook’a ilk teklifin Viacom tarafından 975 milyon $ olduğu öne sürülürken Eylül 2006’da yahoo 1 milyar $teklifte bulunmuştur. Ekim ayında ise Google Youtube’u satın aldıktan sonra Facebook için 2,3 milyar $ teklifte bulunmuştur.

24 Ekim 2007’de Microsoft Facebook’un %1,6’lık hissesini 240 milyon$ ödeyerek satın almıştır. Google ve diğer şirketlerde benzeri bir yöntemle facebook hissesine yönelmektedir.

2008 Ağustos´unda Facebook´un aylık 100 milyon aktif kullanıcısı vardı. İnsanlar birbirini Facebook´a çağırdı ve bu sayı 7 ayda iki katına çıktı. 2009 Nisanı´nda ise bu sosyal ağın ulaştığı insan sayısı 200 milyondu. 2009 Temmuz´unda ise dört aydan kısa bir sürede Facebook kullanıcı sayısı 50 milyon daha artarak 250 milyona ulaşmıştır. En sonunda karşımızda ki  facebook ortaya çıkıyor."


Ne kadar muhteşem bir başarı öyküsü.  Ne muazzam bir yükseliş. Sıfırdan milyar dolarlara.  Daha bu site emekleme evresindeyken, birkaç üniversite arasında bağlantı kurabilen , henüz üniversitedeki öğrencilerin çoğunluğunun bile üye kaydını tamamlayamamışken NEDEN birileri gelip 500.000 $  veriyorlar. İşin ilginç tarafı ise aldıkları paranın %40’ını alan adlarını ‘thefacebook ‘ tan ‘facebook’a geçmek için kullanıyorlar. Mükemmmel bir işletme zekası değil mi? Daha sonra bağışlanan milyon dolarların haddi hesabı yok. 2005’in mayısında kurulalı daha bir yıl bile olmadan 12 milyon dolar neden veriliyor? Lolipop,araba yada ev parası değil aga! Milyon dolar diyoruz. Her sene ödenen paralar çığ gibi büyüyerek artıyor.  Hatta facebook, kullanıcı girişlerini herkese açmamışken, tam büyümemişken bile milyar dolarlar teklif ediliyor da facebook’u o dönemde NEDEN satmıyor?

Milyar dolar mı dedin sen?



Yaşadığımız şu zamanda gazeteler, dergiler,televizyonlar,radyolar, internetteki çoğu site kontol altında. Yayınların tamamı bilinçlive bilinçaltımızı hedef tutarak yapılıyor. Zihin kontrolü ve subliminal mesajlar  her yerden pörtlüyor.  Fakat TAMAMIYLA kontrol edemekleri tek mecra internet.

Çünkü internet bizim kadar olduğu gibi onlar içinde tehlikeli bir ortam. Burada her türlü istedikleri yönlerini bilerek ifşa ettikleri gibi, bazı aklı mantıksal çalışıp, parçaları birleştiren insanların , istemedikleri yönlerini ifşa ettiklerini de biliyorlar. ONLAR için  "potansiyel problem"  yaratacak insanlar, çoğunlukla  interneti sık kullanan, bilgiye kolay erişebilen insanlardı. Bu insanlar kontrol altında tutulmalıydı.

İnternetteki en büyük kontrol mekanizmasını da buldular : FACEBOOK…

Amaçlardan bir tanesi kullanıcıları tanımak.

Facebook’un bizden istediği bilgiler NORMAL’de herhangi bir arkadaşımız istese vermeyeceğimiz türden.  Telefon numarası,  e-mail adresi en sevdiğin sanatçılar bunlara dahil değil tabi fakat bu bzizm kişilik profilinimizi oluşturuyor.

Bizim bütün bağlantılarımızı, arkadaş sayımızı, hangi arkadaşlarımızla daha çok görüşüp hangileriyle görüşmediğimizi,sosyalitemizi bizden daha iyi biliyor. Çünkü tüm davranışlarımız kayıt altına alınıyor. Eğer gereğinden fazla sorun yaratan yaramaz bir çocuk olursanız anında bir ‘intihara kurban gitme’ olasılığınız yükseliyor. Bütün fotoğrafların, gezdiğin cafeler, takıldığın barlar hepsi kayıt altında. Siyasi görüşün, sinirlendiklerin, en çok beğendiklerin, sınırların, isteklerin , zevkine düşkünlüğün , dindarlığın, gizli ya da herkese açık mesajların hepsi kaydediliyor…

"Bizi, biz yapan şeyleri bizden daha iyi bilene facebook denir "

Bizi bizden daha iyi tanıyorlar. Örneğin bir insanın bize ulaşması için en kısa yoldan hangi arkadaşlıkların kurulabileceği,önce kimlerle temasının olması gerektiğini, arkadaşımızın arkadaşının arkadaşı gibi en yakın kaçıncı kuşakta bir arkadaşlıktan sonuca ulaşılabileceğini bilemeyiz.  Ama onlar biliyorlar.

Diğer amaç ise kullanıcıların internette başka işleri düşünecek vakti bırakmamaktır.

İçindeki oyunlar, bağlantılar,haber akışı,sohbet, gerçek zamanlı oyunların tamamı başından ayrılmadan sürekli bağlantıda kalmayı sağlayan uygulamalar ile tüm vaktimizi facebook başında geçirip,  ‘internet = facebook’ düşüncesini insanlara aşılamaya çalışıyorlar.  Birçok dangalağa da aşıladılar zaten. Facebook içinde bolca zaman geçirip çok fazla dış bağlantılarda bulunmamızı istemiyorlar.

                İşte kendi ağzından facebook’un neden KURULDUĞUNU açıklayan Zuckerberg’den birkaç söz .
                "Facebook, bir şirket olmak için oluşturulmadı. Meydana getirilme nedeni, bir sosyal görevi yerine getirmekti , dünyayı daha açık ve bağlı bir hale getirmek."

                Açık açık bu firmanın para kazanmak için kurulmadığından bahsetmiş Farklı bir amacının farklı bir görevinin olduğunu söylüyor. Görevliyiz biz diyor, bir tek nihihahhhhahahaha diye kötü adam gülüşü yapmadığı kalmış adamın.

Daha önceki yazılarımda bir adamın üzerinden giderek konuyu bütünüyle ona mal etmemek gerektiğini söylemiştim. Özellikle dikkatleri kişiler üzerine çekerek konuyu dağıtıyorlar. Belki bu adam suçsuz ama bağlantıları olduğu ya da kullanıldığı çok aşikar. İşte biz bu adamdan yola çıkarak onu kimlerin kullandığından bahsedeceğiz.

Zuckerberg psikolojisi bozuk, ne yaptığını bilmeyen bir amerikan genci bile olsa bu onun 'düzen' içindeki rolünü değiştirmez.

Mark’ın Abaza olduğu konusunda birçok görüş var. Bu doğru olabilir. Hatta bir kitapta facebook’u sadece kız tavlamak için kurduğunu söyleyen, verdiği bazı doğru bilgilerin yanında sisteme hizmet eden, resmen hedef saptıran bir kitap var.


Bizi yoldan saptırıcı bir hareket olarak , ‘’Kazara Milyarder Olanlar: Facebook’un Kuruluş Öyküsü’’ (Accidental Bilionaries: The Founding of Facebook) isimli kitapta birçok iddia ortaya atılıyor. Ben Mezrich’in kaleme aldığı kitapta Zuckerberg’in tuvalet kabinlerinde birçok kadınla birlikte grup sex yaptığını öne sürüldü. Zuckerberg bir gece ünlü iç çamaşırı markası Victoria’s Secret defilesine giderek bir mankenle tanıştı. Ardından çift mekanı birlikte terk etti.’e ne var bunda o kadar para bende olsa diyenleri duyuyorum.susun bakiiim hemen’. Asosyal ve içine kapanık bir tip olan Mark’ınyakın arkadaşlarına "Şu site çalışır hale geldiğinde bütün kızlar elimizin altında olacak. Üstelik popülerliğim de artacak" diyordu. Bu bilgiler doğru olabilir.

Fakat bu kitabın asıl amacı sadece Zuckerberg’i kirleterek İlluminati’nin Facebook ile aslında ne yapmak istediğinin üzeri kapatılmak isteniyor.Biz bu herife yüklenelim ve bütün suçu bunun üzerine atalım. Gerçek sevgililer reina’nın arka kapısından kaçsın diye kurulmuş bir tezgah. Birkaç doğru bilgi vererek bizim güvenimizi kazanıyor. Ardından bizi inandırmak istediği şeye inandırmak istiyor.

Var mı lan 3 kuruşa 5 köfte? (valla varsa yiyelim hacım, ölüyorum açlıktan )

“Daha açık ve bağlı bir dünyanın, daha orijinal iş alanları, daha iyi ürünler ve hizmetler ortaya çıkararak daha iyi bir ekonomi meydana getireceğini düşünüyoruz.”

Açık ve bağlı bir dünya derken, aslında ne demek istediğini hepimiz biliyoruz. Asıl amaç tüm insanlığı tek çatı altında birleştirmek. NEW WORLD ORDER. Tek dünya devleti, devletsiz dünya, tek yönetim, masonik tezgahlar , satanist oluşumlar…

“İnsanların yönetimleri ve sosyal kuruluşları ile olan ilişkilerini değiştirmeyi umuyoruz.”

İnsanların yönetimleri ile olan ilişkisi değiştireceklermiş. Ulan açık açık desene, şimdiye kadar görülmemiş uygulanmamış bir sistemi uygulayacağız. Bütün dünyayı NOVUS ORDO SECLORİUM adı altında tek yönetim biçiminde birleştireceğiz. Biz, bunu gerçekleştirenlerin, sadece kullandığı bir aracız. Facebook falan fasa fiso, şeytani emellerimizi gizli gerçekleştireceğiz. Kokuşmuş beyinlerimizdeki pislik düşünceleri ancak böyle bilinçaltı sözlerle insanlara aşılayabiliyoruz desene lan şerro.

“eğer hiç bir şeyi bozmasanız, muhtemelen hızlı ilerlemiyorsunuzdur”

Bu söz farklı bir yazının içinde olsa muhtemelen bende bu söze katılabilirdim, fakat cümlenin paragraf içinde aldığı önem çok farklı…

O kadar Öss,Dgs Kpss, Ygs, Lys’ ye girdiniz hala mı yapamıyorsunuz paragrafta anlam sorularını? Ösym 40 sorudan 30’unu boşuna anlam sorularından yazmıyor. Okuduğumuzu anlamıyoruz ki! Yoksa okumuyoruz ki anlayalım mı deseydik? Bütün Türkiye’de ki gibi bulunduğum lisedeki öğrencilerin çoğu için Türkçe eziyetli geçti bu sene.  Evet evladım paragrafta anlamdan bahsediyorum. Kitap okunmazsa Ösym Ygs’de 2 kitap bitittiriverir. Neyse mesleki alışkanlık hemen sınavlara kaydı konu. Dağıtmayalım.

 Daha açık ve bağlı bir dünyadan, yönetim sistemlerinden, insanların yönetim biçimlerinden sonra gelen bu sözün tek anlamı var. Mevcut sistemi bozmak için adeta bir çağrıda bulunuyor.Tek yok devrim demediği kalmış. Arap baharı dedikleri hezeyanın sosyal medyanın sağladığı iletişim ve faydayla gerçekleştirilebildiklerini hatırlatırım…



“Kişisel ilişkiler, toplumumuzun temel bir öğesi. Yeni fikirleri ilişkiler ile keşfediyor, dünyamızı bu yolla anlıyor ve uzun vadeli mutluluklar sunuyoruz.”
Dünyamızı anlıyor kağıt üstünde kalan sevgi,barış,hoşgörü,kardeşlik propagandası yapıyor. Tam İLLUMİNATİ tarzı bir yaklaşım. Ayrıca bizlere uzun vadeli mutluluklar sunuyormuş. Peygamber misin lan sen –tövbe haşa!-

 “Biz, Facebook’ta insanların bilgiyi yayma ve tüketme şeklini değiştiren teknolojilerden ilham alıyoruz.” “Matbaa makinesi ve televizyon gibi icatlar hakkında sıkça konuşuyoruz.”

Zaten İLLUMİNATİ dediğimiz oluşumun amacı; kilisenin dogmalarına karşı bilimin ışığını yayma, bilgiyi dağıtma değil miydi? Sonrasında daha da ilginçleşiyor. , telgraftan telefondan, radyodan, en önemlisi İnternetin kendisinden hiç bahsetmiyor.

"Matbaa ve televizyon".

 Matbaa, yaptıkları Fransız İhtilali ve diğer devletlerdeki milliyetçilik akımlarının oluşturulmasındaki en önemli vazifeyi üstlenmişti. Yani şimdi bulundukları makama getiren aletlerden bir tanesiydi. Diğeri ise televizyondu. Bunun üzerine çok fazla söz söylemeye gerek yok. Zihin kontrolü, sübliminal mesajlar, toplumu yanlış yönlendirici bazı zamanlarda tahrik edici,bölücü yayınlar hepsi şu an ellerinde bulunan en büyük kontrol mekanizması: TELEVİZYON’un yardımıyla oluyor.

Yetmedi mi?

Verelim o zaman bizim Mark’ bir televizyon programındaki çeket çıkarışını. Ceketin başını kemerinin sağ tarafına sıkıştırıp, roman oynamayacak tabii.









O ne hocam ne demeye çalışıyorsun sen bize? diyenler için. Hacım bak içine dikkatli bak. Şaşı bak şaşır resmi değil bu hacım dikkatli bak.

Ceketin iç yüzünde bir logo var. Çok güzel, modern bilimsel, cici mi cici, hanım hanımcık,şeker ciciş bir logo. Çok hoş bir tasarım. Bir Cemil İpekçi tasarımı galiba. Facebook’un özelliklerine değiniyorMUŞ güya.



Çok güzeeeeeeeeel dimi?

Be hey Yahudi görünümlü satanist totoş.  Kimi kandırıyorsun sen?




Birkaç tane Siyonist yıldız gördüm sanki. Bir Siyonist yıldız gördüğüme eminim.Evet evet Siyonist yıldız o..

Yetmedi mi? Yedi kocalı Hürmüz gibi yetmez diyenlere,üçte yetmez beş tane, beşte yetmez yedi tane ver diyenlere…

Yolluyorum…

Hepsi gelecek ablacım yolladım paranın üstünü,az bekle, yoldadır, gelir birazdan…



Bu adam aracımız bizim unutmayın. Bizi sonuca götürecek bir vesile sadece. Dedik ya sadece onu kimlerin kullandığını bulmak istiyoruz/istiyorduk. Bulamadık mı hala?

Sübliminal mesaj sadece televizyonda olmuyor.

Beynimiz doğumumuzdan itibaren hatta anne karnındayken oluşumunu tamamladığında duyduğumuz gördüğümüz, kokladığımız dokunduğumuz , işittiğimiz, yani algıladığımız her şeyi kaydediyor.Bu kayıtlar bilinçaltında, kontrol edemediğimiz bellekte olduğundan dolayı biz bunları hatırlayamıyoruz. Tüm bu kayıtların neredeyse hepsi, ruhsal dünyamızı,duygusallığımızı, psikolojimizi, kişiliğimizi etkiliyor.

Ortalıkta dönen bokun rengi bile alenen belliyken, hala inanmayanlar için,  ispat isteyen materyalist totoşların, rasyonalist köpekleri olmuşlar için birkaç  örnek verelim. Kitabın ortasından konuşacağız biraz.




Facebook arkadaş bulucunun giriş sembolü. İki erkek arasında bir kadın ve ona mercek tutmuş. Biraz daha yaklaş , biraz daha, sıkıştır şimdi, oh çok güzel. Sanki porno film çekiyor itin oğlu. Sen kadını bul, bu sosyal paylaşım sitesini cinsel amaçlarınla kullan diyor subliminal subliminal. Bilinçaltı yönlendirmenin de böylesi. Niye sadece bir avatar ve mercek olmaz ki?

Ardından ahlaksızlık ve cinsellik vurgusunun ikincisi geliyor.

Çoğunuz görmüşsünüzdür. Fakat taşların yerine oturması hasebiyle bir daha bakmakta fayda var.





Facebook hesabı olan hemen hemen herkesin neredeyse binlerce defa görmüş olduğu bir ekran. Beynimize kazınmış bir resim. Burada bir ima bile yok!

İnsan beyni nasıl çalışır?  Benzetme ile kendi kayıtlı resim kataloguyla eşleştirip, eksik kısımları tamamlar, anlamlandırır, yeni gelen görüntüyü ona göre arşivler, ilişki kurar. Emin olun beynimiz bu bir saniye bile sürmeyen işlem sırasında milyonlarca ihtimali gözden geçirip, karar verir.

  Şimdi bir anda beyninden böyle bir benzetim yakalamış, facebook ile sex kelimelerini beraberce kataloglayıp arşivlemiş bir kişinin beyni, sosyallik arayışından ziyade çevresindeki kızlar hakkında cinsellik arayışının ampulünü yakacaktır. Hem de bundan sonra her seferinde. Bilinçaltında facebook linkine tıkladığında otomatikman beyin yanında birde sex linkini açacak beyninde iki sekmeli tarayıcıyı da çalıştırmış olacaktır. Onunla ilgili tüm arzu ve çağrışımları kişiye yönlendirecektir.

Ayrıca facebookun "Tanrı yoktur" temeline oturtulmuş hiçbir şeyi engellemediği açıkça görülmüştür. Bazı dini sayfaların kapatıldığı görülmüştür. Fakat "Tanrı yoktur" temelindeki sayfaların şikayetlere rağmen kapatılamamasın onlara verilen açıkça desteği göstermiştir. Şikayet ve kapatılma konusunda toplumdaki çok büyük patlamaları mutlaka göz ardı edemeyeceklerdir.

Facebooka oyun gönderen şirketlerin oyunları kontrol edildikten sonra yayınlamasına facebook tarafından izin verilir. Yine facebook üzerinden oynanabilen bir oyunu gösterelim, yani kontrollerinden geçmiş, onay almış bir oyun. Bununla ilgili yüzlerce örnek vermek mümkündür. Önemlilerden bir tanesiyle şimdilik yetinelim.




Tanrı dahil(özellikle bu kelimeyi kullanıyorum tövbe haşa Allah-ü Teala’yı böyle şeylerden münezzehtir.) tüm dinlerin kutsal varlıklarının dövüştürülebildiği bir oyun yüklenmiş. Peygamber efendimiz de dahil.




Çarkın dönmesine yardımcı mı olacağız?

 Uyumaya devam mı edeceğiz?

 Matrix’te Morpheus ve adamlarını satan, sistem içinde uyuduğu halde, sahte para ve sahte şöhret için ele veren adamı hatırlatmayalım kimseye.

Hala tüm bu anlattıklarımıza ,anlatılanlara, bilinenlere, daha sonra açıklanacak olanlara şek ve şüphe içinde bakan, inanmayan insanların hodendişlikleri konusunda içimde hiçbir şekva kalmayacaktır.

Hala toplumu tarumar eden ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık’ zihniyetinden kurtulamayan hodfüruşların ‘üç maymunu’ oynadıkları zamandayız.

‘Ne olacak abi bu memleketin halicilik’ten ‘ en doğrusunu büyüklerimiz bilircilik’ le bana gelip ‘boşver abi sen mi kurtarcan memleketçiliğe’ kadar değişen rollerden bir yada birkaç tanesine bürünen çevremizdeki/içimizdeki insanların artık susma zamanı geldi.

Birde herkeste olan şu düşünce var ki, en ayar olunası olan da bu zaten: ‘Her şeyin düzelmesi için bir kurtarıcı, yüce önder, Mesih, süper kahraman beklemecilik.’ Hollywood filmleri ile yetişen bir nesil elbette süper kahraman bekleyecek değil mi?

Ancak bir neslin tamamı uyuyor olamaz…

 ‘dünyanın derdi senimi gerdi’ diyen arkada oturan gerizekalı, ben bu işi çok iyi yapacak bir iki kişiyi uyandırabilir miyim diye uğraşıyorum. Sen g.tünü kendi elinle teslim ediyorsun. Teslim ettiğinde ne yapacaklarını biliyorsun değil mi?.

Aramızda hala FACEBOOK’un  masumiyetiyle alakalı konuşacak olan ampirikukiler yoksa şimdilik dağılabiliriz.

5 yorum:

  1. Thanks for the great article. i really appreciate it. it will be a great guide for my here thesis

    YanıtlaSil
  2. DÜNYAYI ILLUMINATI'YE KATILMAK İÇİN FIRSATINIZ !!!

    Bir iş adamı mı, kadın mı, politikacı mı, müzisyen mi, öğrenci mi?
    Hayatta zengin, ünlü, güçlü olmak ister misin?
    Bugün İlluminati'ye katıl ve zengin bir özet topla. 1 milyon dolar ve bedava bir ev. Bu dünyada yaşamayı tercih ettiğiniz ve ayrıca maaş olarak aylık ödeme aldığınız yer

    ILLUMINATI'YE KATILAN YENİ ÜYELERE VERİLEN FAYDALAR.
      1 USD, 000.000 USD ve egzotik bir araba para ödülü.
    Ve zenginlik ve şöhretin illuminati tapınağına katılabilmeniz için en az 18 yaşında olmalısınız.
    Üyelik için iletişim e-posta adresi gereklidir: worldfameilluminati@gmail.com

    YanıtlaSil
  3. Illuminati News Dünya Siparişi Üye Merkezine katılmaya ve ABD'de ücretsiz bir eve sahip olmak için 100.000.000,00 USD tutarında ve 100 milyon USD tutarında bir milyoner olmak için merhaba. E-posta: illuminate0302@gmail.com Whatsapp +1 (256) 387-2052 Sizin için çevrimiçi yardım.

    YanıtlaSil


  4. Bir iş adamı veya kadın mısınız, politik, müzisyen, öğrenci, zengin olmak, ünlü, hayatta güçlü olmak, bugün Illuminati kardeşlik kültüne katılmak ve anında zengin toplam almak ister misiniz? Haftada 100, milyon dolar ve ücretsiz bir ev. Bu dünyada yaşamayı ve ayrıca aylık maaş olarak 5.000.000,00 USD dolar almayı tercih ettiğiniz ...

    Illuminati üyesi olan yeni üyeler için avantajlar.
    1. Seçtiğiniz herhangi bir ülkede bir ev
    2. USD 50,000 dolar değerinde yeni bir rüya araba

    Ortaklarımızla iletişime geçmeden önce 18 yaşında veya daha büyük olmalısınız E-posta: illuminate0302@gmail.com Qiuck Whatsapp +12563872052 için teşekkürler.

    YanıtlaSil